Türkiye’nin aile yapısı ve sosyal hizmet sisteminde önemli bir dönüm noktası, Yargıtay’ın vermiş olduğu yeni bir koruyucu aile kararıyla geldi. Bu karar, koruyucu ailelerin çocuklarıyla olan bağları üzerine yeni düzenlemeler getirerek hem çocukların hem de ailelerin haklarını korumayı amaçlıyor. Çocukların en sağlıklı ve güvenli ortamda büyümesi gerektiği anlayışından yola çıkarak Yargıtay, koruyucu aile ilişkilerinde daha önce belirsiz olan bazı noktaları netleştirdi. Bu kapsamda, yeni düzenlemeye göre, koruyucu aileler, kendi çocukları sayılan çocuklarla ayda iki kez bir araya gelebilecekler. Üstelik bu karar, geçmişteki uygulamaların aksine, annelerin de çocuklarına olan bağlarını güçlendirmeyi hedefliyor.
Koruyucu aileler, sosyal hizmetler aracılığıyla evlat edinen veya bakımını üstlenen bireylerdir. Türkiye'de bu uygulama, devletin yükünü hafifletmek ve acil durumda olan çocuklara daha sıcak bir yuva sağlamak için geliştirilmiştir. Ancak geçmişte koruyucu ailelerin, çocuklarıyla bağlılıkları konusunda bazı kısıtlamalar bulunmaktaydı. Yargıtay’ın son kararıyla bu kısıtlamalar büyük ölçüde kaldırılmış oldu. Koruyucu ailelerin, çocukları ile daha sıklıkla ve düzenli olarak bir araya gelebilmesi, çocukların psikolojik ve duygusal gelişimleri açısından son derece faydalı bir adım olarak değerlendiriliyor.
Yargıtay, verdiği kararında, koruyucu ailelerin çocuklarla olan ilişkisinin sadece sekiz haftada bir görüşme ile sınırlı kalamayacağını vurguladı. Ayda iki kez gerçekleştirecekleri görüşmeler, çocukların kendi anneleri ile duygusal bağlarını sürdürmelerine de olanak tanıyacak. Bu durum, hem koruyucu ailelerin hem de biyolojik ailelerin çocuklara olan sevgi ve destekte eşit paylaşım sağlamasını mümkün kılacaktır. Böylelikle, travma yaşayan çocukların, yaşadıkları kayıpları daha kolay atlatmaları ve sağlıklı ilişkiler kurmaları desteklenmiş olacak.
Uygulama, çocuklar üzerinde bırakacağı olumlu etkinin yanı sıra, koruyucu ailelerin de toplumsal statülerini artıracak, daha fazla kişiyi bu alanda aktivite göstermeye teşvik edecektir. Yargıtay’ın verdiği bu karar, Türkiye’deki sosyal hizmetler sisteminde bir yenilik olarak kaydedilirken, diğer ülkelerdeki uygulamalarla da entegrasyon sağlayabileceği düşünülen bir model olarak öne çıkıyor.
Sonuç itibarıyla, Yargıtay’ın bu kararı, koruyucu aileler sisteminin daha işlevsel, sağlıklı ve etkili hale getirilmesine önemli bir katkıda bulunmuş durumdadır. Çocukların ihtiyaç duyduğu sıcak ve sevgi dolu bir ortamda büyümesi, toplumsal bir sorumluluk haline dönüşen bu önemli değişikliğin benimsenmesiyle mümkün olacaktır.