Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM), geçtiğimiz günlerde unutulmaz bir siyasi figür olan Sırrı Süreyya Önder’i anmak amacıyla özel bir etkinlik düzenledi. Sırrı Süreyya Önder, sadece bir siyasetçi değil, aynı zamanda bir yazar ve sanatçı kimliğiyle de tanınmış, toplumsal meseleler üzerine cesur çıkışlarıyla Türkiye’nin siyasi tarihine damga vurmuş bir isimdir. Anma etkinliği, birçok siyasi parti temsilcisi ve sanatçının katılımıyla gerçekleşti ve hem duygu dolu anlara hem de anmanın anlamına yönelik düşüncelere sahne oldu.
Sırrı Süreyya Önder, 1 Mayıs 1962 doğumlu olup, 1989 yılında İstanbul Üniversitesi’nden mezun olarak devrimci bir sanatçı kimliğiyle halkın karşısına çıkmıştır. Özellikle Türkiye’nin politik hayatına dokunan cesur açıklamaları ve sosyal adalet konusundaki kararlılığıyla tanınan Önder, 2011 yılında Halkların Demokratik Partisi (HDP) milletvekili olarak seçildi. 2015 yılından itibaren ise Sırrı Süreyya Önder’in etkileri ve katkıları, hem Meclis’in çalışma biçimini hem de Türkiye’deki siyasi tartışmaları derinden etkiledi. Onun hayatı boyunca savunduğu demokrasi, insan hakları ve eşitlik gibi değerler, bugün bile birçok insana ilham vermeye devam ediyor. Anmada, Önder’in yaşamı ve siyasi mücadelesi üzerine yapılan konuşmalarla birlikte, onun mirası ve etkisinin günümüzdeki yansımaları da masaya yatırıldı.
TBMM’de yapılan anma törenine katılım oldukça yoğun oldu. Çeşitli siyasi partilerin temsilcileri, sanatçılar ve akademisyenler, Sırrı Süreyya Önder’in ruhunu yaşatmak için toplandı. Anma sırasında çeşitli konuşmalar yapıldı ve konuşmaların içerikleri, Sırrı Süreyya Önder’in yaşam serüveni kadar geçmişten geleceğe olan etkileri üzerine yoğunlaştı. Katılımcılar arasında bulunan bir sanatçı, Önder’in sanat ve toplumsal meselelerdeki etkisini gözler önüne seren bir konuşma yaptı. Önder’in eserleri ve duygu dolu beyanlarını hatırlatarak, onun yalnızca bir milletvekili değil, aynı zamanda bir toplum lideri olduğunu vurguladı. Anma töreninde yapılan konuşmalarda adalet, özgürlük ve demokratik hakların önemi üzerine duruldu. Sırrı Süreyya Önder’in anısına saygı duruşunda bulunulması ve ardından onun hayatıyla ilgili kısa bir belgeselin izlenmesi, herkesin duygusal anlar yaşamasına neden oldu.
Etkinlik sonunda, katılımcılar, Sırrı Süreyya Önder’in mirasını yaşatmak ve onun hayata dair duyduğu tutkunun devam etmesi gerektiği mesajıyla salondan ayrıldı. Bu anma, sadece Sırrı Süreyya Önder’in değil, onun gibi düşünen ve mücadele eden birçok insanın da anıldığı, hatırlandığı ve değerinin bilindiği bir gün oldu. Anma etkinliği, toplumsal mücadele ruhunun canlı tutulması ve bu değerlerin gelecek nesillere aktarılması adına oldukça anlamlı bir başvuru niteliği taşıdı.