Türkiye’nin en gizemli cinayet dosyalarından biri olan kesik baş cinayeti, uzun bir aradan sonra yeniden açıldı. Yıllar önce işlenmiş olan bu korkunç cinayetin sır perdesi, yeni itiraflarla aralanmaya başladı. Olayın tanıkları ve sanıkları, yıllar sonra gerçeği ortaya çıkarmak için yeniden ifade vermeye karar verdiler. Peki, bu itiraflar kimleri kapsıyor? Olayın arka planında neler yatıyor? Tüm bu soruların cevaplarını yazımızda bulacaksınız.
Kesik baş cinayeti, 2013 yılında İstanbul’da meydana gelen ve tüm ülkenin gündemini sallayan bir olaydır. Olayın merkezinde, genç bir kadının cesedi bulunmuş ve cesedin başı vücudundan ayrılmış bir şekilde kayıtlara geçmişti. Bu cinayet, toplumda büyük bir infial yaratmış ve birçok spekülasyonu beraberinde getirmişti. İlk başta cinayetle ilgili olarak birçok kişi gözaltına alındı, ancak yeterli delil bulunamaması nedeniyle dosya zamanla karartılmış ve soğuk bir dosya hâline gelmişti.
Yıllar sonra dosyanın yeniden açılması, ailelerin ve kamuoyunun olan biteni unutmaması gerektiğini hatırlatıyor. Cinayet, birçok ailenin hayatını karartırken, elleri bağlı kalan adalet, bir türlü yerini bulmamıştı. Ancak son günlerde gelen itiraflar, bu olayın yeniden alevlenmesine ve tüm dikkatin tekrar bu korkunç cinayete çevrilmesine sebep oldu.
Dosya üzerindeki yılların getirdiği örtü, yeni itiraflarla birlikte büyük bir hızla kalkmaya başladı. Olayın tanıklarından biri, yıllar önce gözaltında kalan bir kişinin suçsuz olduğunu itiraf etti. Bu kişi, o dönem kendisine yönlendirilen baskılara dayanamayarak, gerçekte olanları saklamak zorunda kaldığını belirtti. Gözaltındaki kişinin, genç kadının katili olamayacağını düşündüğünü ancak o dönemde ağır psikolojik baskılar altında ifade vermek zorunda kaldığını açıkladı.
Yine olaya ilişkin başka bir tanık, cinayetin işlendiği gece gördüklerini anlattı. Bu tanık, geceyarısı bir arabanın hızla olay mahalinden uzaklaştığını ve içinde tanımadığı birkaç kişinin bulunduğunu ifade etti. Elde edilen bilgiler, cesedin bulunduğu yer ve zaman ile ilgili olarak cinayet şüphesinin yeniden doğmasına neden oldu. Ancak tanığın ifadesinin geçerliliği üzerine birçok soru işareti de oluşmuş durumda. Aslında isminin olayla anılmasını istemediği için, kimliğini gizlemeyi tercih eden bu tanık, beklenmedik bir cesaret göstererek, yıllardır içinde sakladığı sırrı artık toplumla paylaşma gereği hissetti.
Olayın mağduru olan ailenin avukatı, tanıkların itiraflarında söylenen hususların çok önemli olduğunu, bu sayede belki de yıllardır kaybolmuş olan gerçeklerin gün yüzüne çıkabileceğini ifade etti. Aynı zamanda, cinayet dosyasındaki daha önce ciddiye alınmamış bazı delillerin tekrar incelenmeye başlandığı bilgisi geldi. Adli birimlerin, yeni tanık ifadeleri ve belgeler ışığında dosyayı yeniden değerlendirmeye almasının ardından, polis ekipleri olay yeri incelemesine müteakip yeni arama tarifleri oluşturuldu.
Artık soru şu; bu itiraflar gerçeği ne ölçüde aydınlatacak? Adalet bakanlığı, dosyadaki gelişmeleri dikkatle takip ederken, toplum da, uzun zamandır gündemden düşmemiş olan bu cinayet için özlemle bir yanıt arıyor. Kesik baş cinayetinin yeniden açılması, mevcut adalet mekanizmasının çalıştığını gösterirken, aynı zamanda bu tür olayların takip edilmesinin önemini de bir kez daha hatırlatıyor. Her ne kadar zaman geçse de adalet arayışı, her daim taze kalmaya devam ediyor.
Yıllardır unutulmaya yüz tutmuş olan bu cinayet, şimdi yeniden gündemde. Yeni tanıkların açıklamaları, cinayet dosyasının tekrar açılması için bir neden sundu. Toplum olarak, adaletin yerini bulması ve gerçeklerin gün yüzüne çıkması umuduyla bir kez daha süreci takip etmekte fayda var. Zamanla bu olayın sırları aralanacak mı, yoksa adalet yine mi sağlanamayacak? Bekleyip göreceğiz.