İran'da sosyal medya, özgürlük ve ifade özgürlüğü mücadelesinin merkezinde yer alıyor. Ülkede gençler, dünya genelindeki akranları gibi tweet atmak, düşüncelerini paylaşmak ve sosyal medyanın sunduğu platformlarda var olmak istiyorlar. Ancak, hükümetin uyguladığı sert sansür ve sosyal medya yasakları, bu hayalleri zorlaştırıyor. Özellikle Twitter, İran’da uzun süredir yasaklı bir platform olmasına rağmen, pek çok genç alternatif yollar bularak bu platforma erişmeye çalışıyor. Bu durum, sosyal medyanın sadece bir iletişim aracı değil, aynı zamanda aktivizm ve toplumsal değişim için bir araç olduğunun da bir kanıtı olarak öne çıkıyor.

İran'da Sosyal Medya Yasaklarının Tarihçesi

İran, sosyal medyayı kontrol etme konusunda geçmişten bugüne sıkı bir politika yürütüyor. Özellikle 2009 yılına denk gelen Yeşil Hareket döneminde, hükümetin sosyal medya üzerinden yayılan bilgileri kontrol altına almak için uyguladığı baskılar arttı. Bu dönemde Twitter, hükümet karşıtı protestoların organize edilmesinde önemli bir rol oynamıştı. Ancak bu durum, İran hükümetinin sosyal medya üzerindeki yasaklarını daha da sıkılaştırmasına neden oldu ve Twitter gibi platformlar kapatıldı.

Bu yasakların altında yatan sebepler arasında, hükümetin toplumsal hareketleri önleme isteği ve halkın düşüncelerini ifade etmesini engelleme arzusu öne çıkıyor. Ancak, yasaklar gençlerin sosyal medya huylarını durdurmuyor. Genç nesil, VPN gibi teknolojik araçlar kullanarak yasaklı platformlara erişim sağlamaya çalışıyor. Bunun yanı sıra, sosyal medya kullanımına dair yaratıcılıkları da artmakta. Örneğin, Twitter’a ulaşmak için kullanılan alternatif uygulamalar, gençlerin iletişim kurma isteklerini canlı tutuyor.

İranlı Gençlerin Sosyal Medya Üzerindeki Mücadelesi

Yasaklara rağmen, İranlı gençler sosyal medyada ifade özgürlüğü için mücadele etmeye devam ediyor. Bu gençler, dijital ortamda kendilerini ifade etmenin yanı sıra, toplumsal sorunlara karşı da seslerini yükseltiyorlar. Örneğin, son yıllarda kadın hakları ve çevre sorunları gibi konularda sosyal medyada yoğun bir aktivizm gözlemleniyor. Genç kadınlar, başörtüsü takma zorunluluğuna karşı, sosyal medya üzerinden seslerini duyurmakta ve dayanışma içinde hareket etmektedirler.

Sosyal medya platformları, gençlerin düşüncelerini paylaşmalarının yanı sıra, aynı zamanda toplumsal değişim yaratma noktasında da önemli rol oynuyor. İranlılar, Twitter üzerinde belirli hashtagler ile kampanyalar düzenleyerek, toplumsal sorunlara dikkat çekiyorlar. Bu kampanyalar, bazen ulusal sınırları aşarak uluslararası dikkat çekmeyi başarıyor. Gençlerin bu çabaları, sosyal medyanın sadece eğlence değil, aynı zamanda toplumsal değişim için bir araç olduğunu bir kez daha kanıtlıyor.

Sonuç olarak, İranlı gençler, toplumlarının özgürleşmesi ve seslerinin duyulması için sosyal medya kullanımında daha yaratıcı ve cesur hale geliyorlar. Tweet atmak istemek, sadece dijital bir istek değil; itiraz, dayanışma ve değişim arzusu olarak da görülüyor. İran'da sosyal medya özgürlüğü mücadelesi henüz sona ermedi ve gençler, bu mücadelenin öncüsü olmaya devam ediyor. Yeni nesil, kendilerini ifade etme çabaları ile sadece kendi toplumlarına değil, aynı zamanda tüm dünyadaki insanlara ilham kaynağı olmayı hedefliyor.