Yemen’deki Husiler, geçtiğimiz günlerde İsrail’in en önemli ulaşım noktası olan Ben Gurion Havalimanı’nı balistik füze ile hedef aldı. Bu eylem, Orta Doğu'da devam eden gerginliğin başka bir boyuta taşındığını gösteriyor. Husilerin bu iddialı hamlesi, sadece askeri bir operasyon olmanın ötesinde, uluslararası ilişkilerde derin etkilere neden olabilir. Yemen’den fırlatıldığı belirtilen bu füzelerin, sivil havacılık için ne denli tehdit oluşturduğu ise tartışma konusu oldu.
Husiler, 2014 yılında Yemen'deki hükümeti devirdiğinden beri, çeşitli ülkelerle girdiği çatışmaları sürdürüyor. İran destekli bu grup, sıklıkla Yemen dışında da askeri eylemlerde bulunuyor. Son dönemde, özellikle İsrail’e yönelik saldırıları arttıran Husiler, bölgedeki stratejik hedeflerini sık sık güncelliyor. Husilerin, İsrail’in Balistik Füze Savunma Sistemi’ni aşmayı planladıkları, bu tür saldırıların artarak devam edeceği kaydediliyor. Havalimanının hedef alınması, yalnızca bir askeri operasyon olmanın ötesinde, iki ülke arasındaki düşmanlığın daha da derinleşmesine neden olabilir.
Ben Gurion Havalimanı’na yönelik bu saldırının ardından, dünyadan gelen tepkiler de çarpıcı oldu. Birçok ülke, saldırıyı kınarken, İsrail hükümeti ise faillerin cezalandırılacağına dair güçlü mesajlar verdi. Uluslararası güvenlik uzmanları, Husilerin bu tür eylemlerinin sadece İsrail için değil, bölgedeki diğer ülkeler için de bir tehdit oluşturduğunu belirtiyor. Ortadoğu’da var olan karmaşık siyasi dengeler, bu eylemle birlikte daha da sarsılabilir. İsrail’in yanı sıra, Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri gibi komşu ülkelerin de mücahitlerle olan çatışmaları artabilir. Bu durum, Orta Doğu’daki istikrarsızlık riskini artıran bir faktör olarak öne çıkıyor.
Peki, bu olayların uzun vadeli etkileri neler olacak? Uzmanlar, bölgedeki aktörlerin olası tepkilerine dikkat çekiyor. Husilerin bu tür puan kazandırıcı hamleleri, Orta Doğu’da yeni bir savaşın fitilini ateşleyebilir. Uluslararası toplum, aktif olarak devreye girmedikçe, gerginliğin daha da tırmanması muhtemel görünüyor. Bu durum, sivil insanlara yönelik tehditleri ve sivillerin hayatlarını olağanüstü bir şekilde riske atıyor.
Ben Gurion Havalimanı'na düzenlenen saldırının ardından, münferit çatışmalar süre gelen hatta kasvetli bir tırmanış yaratma potansiyeline sahip. Kısa zamanda uluslararası öfkenin, sivil havacılık ve ticari uçuşlar üzerinde olumsuz bir etkisi olması bekleniyor. Her ne kadar ülkeler böyle bir saldırının tekrar etmesini önlemek için ortak bir strateji üzerinde uzlaşmaya çalışsa da, şu an için kalıcı bir çözüm geliştirmek oldukça zorlu görünüyor.
Sonuç olarak, Husilerin balistik füze saldırısı, bölgedeki dinamikleri değiştirme potansiyeline sahip. Bu olay, bir yandan İsrail’in ulusal güvenliği yönünden dramatik bir tehdit oluştururken, diğer yandan Orta Doğu’daki barış sürecine de darbe vurma ihtimali taşımaktadır. Orta Doğu halkları için bir çıkmaz, yeni bir sayfa açmanın ötesinde, çok daha karmaşık güvenlik sorunlarını beraberinde getirebilir. Gelişmeleri yakından takip etmek, bölgedeki barış tutumlarını tespit etmek açısından hayati bir adım olacaktır.