İstanbul’un yeşil kalbi olan Belgrad Ormanı, geçen hafta yaşanan trajik bir olayla gündeme geldi. Mimar Ece Gürel, bir yürüyüş yapmak üzere gittiği ormanda kaybolmuş, ailesinin ve arkadaşlarının sürekli yapılan aramalarına rağmen kendisinden 4 gün boyunca haber alınamamıştı. Sonunda, feci bir şekilde hastaneye kaldırılan Gürel, burada yaşam mücadelesini kaybederek tüm sevenlerini derin bir üzüntüye boğdu. Bu olayın ardından Gürel'in hayatı, kariyeri ve kayboluş günlerine dair pek çok sorunun cevabı da merak edilmeye başlandı.
Ece Gürel, İstanbul Üniversitesi’nde mimarlık eğitimi almış, zaman içinde birçok projede yer almış, genç ve başarılı bir mimar olarak tanınmıştı. Son olarak, Belgrad Ormanı'nda yürüyüş yapmak üzere evinden çıkan Gürel, yalnız başına ormanda seyahat etmek istemişti. Ailesinin ve arkadaşlarının açıklamalarına göre, Gürel’in ormandaki yürüyüşü tam anlamıyla bir hobi haline gelmişti. İleri derecede doğa sevgisiyle bilinen genç mimar, sık sık bu tür etkinliklerde yer alıyor, doğanın tadını çıkarıyordu. Ancak bu kez, detayları belirsiz bir şekilde kayboldu.
Gürel’in kaybolduğuna dair ilk ihbar, ailesinden geldi. Aile, Ece'nin belirttiği saatte eve dönmemesi üzerine durumu yetkililere bildirdi. Arama kurtarma ekipleri, günler süren zorlu bir çalışmanın ardından, Ece Gürel’in kaybolduğu bölgenin çeşitli noktalarında geniş çaplı araştırmalar gerçekleştirdiler. Ne yazık ki, bu uzun arama süreci sonucunda Ece Gürel, yalnızca hastanede ağır yaralı olarak bulunabildi. Hastaneye kaldırıldıktan sonra hayati tehlikesinin olduğuna dair bilgiler alındı, ancak genç mimar, tüm müdahalelere rağmen kurtarılamadı.
Ece Gürel’in kaybı, sadece ailesi ve arkadaşları değil, aynı zamanda mimarlık camiası için de büyük bir kayıp oldu. Birçok kişi, Ece’nin çalışmalarına ve projelerine olan tutkusu ile onu tanıyordu. Sosyal medya üzerinden birçok kişi, Ece’nin projeleri, kariyeri ve doğaya olan sevgisi ile ilgili paylaşımlarda bulunarak, onun anısını yaşatmanın yollarını aradı. Ece, yalnızca bir mimar değil, aynı zamanda sosyal sorumluluk projelerine aktif olarak katılan bir bireydi. Çeşitli çevre örgütlerinde yer aldı ve doğanın korunması için sesini duyurmaya çalıştı. Bu projeler, onu sadece bir mimar olarak değil, bir toplum lideri olarak da ön plana çıkarmıştı.
Olayın ardından, İstanbul halkı, pek çok başsağlığı mesajı ve destek paylaşımlarında bulundu. Ece Gürel’in anısına bir etkinlik düzenlemek için harekete geçen arkadaşları, bu trajik olayın benzerlerini yaşamamak ve genç nesilleri doğa ile barışık bir şekilde büyütmek adına bilinçlendirme çalışmalarına başladı. Bu tür olayların önlenmesi için toplumda farkındalığın artırılması gerektiği vurgulanıyor.
Son olarak, Ece Gürel’in akıbeti, yalnızca bir kayboluş olmasının ötesinde, doğa ile insan ilişkisini ve dikkat edilmesi gereken noktaları tekrar gözler önüne serdi. Ormanda yürüyüş yaparken dikkatli olmak, yalnız başına seyahat ederken riskleri gözetmek, hepimiz için önemli dersler içeriyor. Ece Gürel’in anısı, doğanın korunması için verilen mücadelelerin simgesi olarak da her zaman hatırlanacak.