Son yıllarda dünya genelinde askeri güç denklemlerinin değişimi, uluslararası ilişkilerde önemli bir yere sahip. Bu bağlamda, ABD ve Çin gibi süper güçlerin askeri geçit törenleri, yalnızca güçlü bir askeri varlık sergilemenin ötesinde, stratejik mesajlar vermek için birer araç haline gelmiştir. 2023 yazında düzenlenen iki ülkenin geçit törenleri, her iki ülkenin askeri ve politik hedeflerini nasıl şekillendirdiğini gözler önüne sererken, aynı zamanda küresel güvenlik dinamikleri üzerinde de derin etkiler yaratma potansiyeli taşıyor.
2023 yılı, ABD'nin zorlu uluslararası ilişkilerinde, özellikle Asya-Pasifik bölgesinde ortaya çıkan tehditlere karşı daha önce benzeri görülmemiş sertlikte bir tavır almasıyla damga vurdu. Geçit töreninde, son teknoloji ürünü savaş araçları ve askeri donanımlar ön plana çıkarıldı. ABD Ordusu, bu geçit töreninde özellikle siber savaşa karşı geliştirdiği yeni stratejileri ve teknolojileri de tanıttı. Örneğin, özel kuvvetlerin gösterdiği yetenekler, farklı senaryolar altında hızlı ve etkili bir şekilde harekete geçebilme yeteneklerini sergiledi.
Ayrıca, törenin yankı uyandıran diğer bir yönü de kadın askerlerin ve farklı etnik grupların temsili oldu. Bu durum, ABD ordusunun çeşitliliğe verdiği önemi ve toplumsal değişimlere nasıl entegre olduğunun bir göstergesi olarak yorumlandı. Geçit töreninin finale yaklaşırken gerçekleştirdiği hava gösterisi, izleyicilerin nefesini kesti; F-35’lerden oluşan formasyon, modern savaş teknolojilerinin gücünü simgeliyordu.
Öte yandan, Çin’in askeri geçit töreni de benzer bir güç gösterisi olarak dikkat çekti. Ancak Çin'in yaklaşımı, daha çok geleneksel unsurları modernite ile harmanlama biçiminde seyretti. Tören, 1 Ekim Cumhuriyet Bayramı kutlamaları sırasında gerçekleştirildi ve ülkenin askeri gücünü ve tarihsel derinliğini vurguladı. Geçit sırasında sergilenen tanksavar görevleri, siber savaş birimleri ve yeni nesil füzeler, Çin’in hem bölgesel hem de küresel güç olarak yükselişinin birer sembolüydü.
Ayrıca, Çin geçit töreninde, geleneksel Çince marşlar eşliğinde düzenlenen görsel şov, izleyicilere hem tarihi bir bağ kurmakta hem de ulusal birliği pekiştirmekte önemli bir rol oynadı. Tören boyunca sergilenen askeri araçlar ve teknolojiler, Çin’in askeri modernizasyon sürecinin ne denli hızlı ilerlediğini gözler önüne sererken, düşmanlarına da açık bir mesaj vermekteydi: Çin, tüm stratejik hedefleri doğrultusunda kararlıdır.
Her iki ülkenin askeri geçit törenleri, yalnızca askeri güçlerini sergilemekle kalmadı; aynı zamanda uluslararası düzeydeki güç dinamiklerinin de yeniden şekillenmesine işaret etti. ABD, geleneksel olarak askeri devi olmasının yanı sıra, teknolojik yenilikler ile özellikle siber güvenlik alanında da temaslar kurarak stratejik hamleler yaparken, Çin'in geçmişe selam duran ama moderniteyi de kaybetmeyen tutumu, Asya-Pasifik bölgesinde dengelerin nasıl değiştiğine dair önemli ipuçları veriyor.
Sonuç olarak, yaza damga vuran bu iki askeri geçit töreni, sadece görsel şölenlerden ibaret değildi; her biri kendi içinde derin anlamlar ve stratejiler barındırıyordu. Küresel güvenlik dinamikleri üzerinde etkileri süren bu güç gösterileri, geleceğe dair ipuçları verirken, bölgesel ve küresel düzeyde pek çok tartışmayı da beraberinde getirecek.